
Toplu sözleşme görüşmeleri sürecinde Meteoroloji Genel Müdürlüğü personeline yönelik havacılık tazminatı düzenlemesi, bu yıl dikkat çekici bir yönüyle gündeme oturdu.
Mevcut uygulamada, makam tazminatı öngörülen kadrolarda bulunan yöneticiler—örneğin genel müdür, daire başkanı gibi üst düzey idari görevlerdeki yöneticiler—havacılık tazminatından faydalanamıyordu. Oysa seyrüsefer hizmeti veren diğer kurumlar, örneğin DHMİ ve SHGM’ de, benzer görevlerdeki yöneticiler bu tazminatı yıllardır alabiliyor.
Bu fark uzun süredir sahadaki meteoroloji çalışanlarının dikkatini çekiyor, adil olmayan bu ayrımın giderilmesi gerektiği yönünde sosyal medyada ses getirici içerikler üretiliyordu. Özellikle X (Twitter) üzerinde DHMİ ve SHGM uygulamalarına ait kıyas tabloları paylaşıldı; Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatı (EUROCONTROL) kapsamında yapılan ödemelerin kurumlar arası dağılımındaki adaletsizlik, grafiklerle kamuoyuna sunuldu.

Dikkat çekici olan ise, sahadaki personelin bu farkı yalnızca kendi lehine çevirmeye çalışmaması.
Meteoroloji çalışanları, bu kapsamın genişletilmesi için yöneticilerin de adil biçimde tazminata dahil edilmesini savunarak, örnek teşkil edecek bir kurumsal dayanışma sergiledi.
Söz konusu teklifin şu anki toplu sözleşme müzakerelerinde yer alması, bu bakış açısının hem sendikal zeminde karşılık bulduğunu hem de yöneticiler tarafından da fark edilmeye başladığını gösteriyor.
Yöneticilerin bu düzenlemeye dâhil edilmesi, sadece bir gelir artışı anlamına gelmiyor. Aynı zamanda, havacılık meteorolojisi gibi kritik bir hizmetin, tüm kademe tarafından sahiplendiği ve sürdürülebilirliğinin birlikte teminat altına alındığı bir yapının habercisi niteliği taşıyor.

Sonuç: Adalet duygusu kurumu büyütür
Meteoroloji çalışanlarının sergilediği bu yaklaşım, toplu sözleşmelerde genellikle görülmeyen türden bir duruş. Yalnızca kendi ücret grubu için değil, yönetim kadrolarını da kapsayan adil bir sistem için yürütülen bu çabanın arkasında, kuruma ve göreve duyulan aidiyet hissi olduğu anlaşılıyor.
Bu noktada yetkili sendikanın da bu mesajı doğru okuyarak, ilgili teklifi toplu sözleşme gündemine taşıması yerinde bir adım olarak değerlendiriliyor.
Sonuç olarak, Meteoroloji Genel Müdürlüğü’ndeki havacılık hizmetlerinin geleceği yalnızca birimlerin değil, tüm kadroların birlikte hareket etmesiyle güç kazanacaktır.
Ve görünen o ki, bu bütünlük duygusu sahadan yukarıya doğru güçlü bir şekilde hissedilmeye başlanmıştır.
🖋️ Flightmet Editör Notu:
Bu yazı, havacılık meteorolojisinde kurumsal dayanışmanın ve adil ücret politikalarının önemine dikkat çekmek amacıyla kaleme alınmıştır.