
Toplu sözleşme sürecinde yaşanan tablo, aslında tek bir soruyu defalarca sordurdu:
Yetkili sendikalar kimin yanında? Kimin karşısında?
Memur-Sen önce “Hakem’e başvurmadık” diyerek masadan kalktığını ilan etti, ardından “Hakem’de mücadele veriyoruz” diyerek sürece geri döndü. Bu çelişki, kamu çalışanlarının gözünde güveni zedeleyen bir görüntü oluşturdu. Dik duruş beklenirken zikzaklarla karşılaşıldı. Oysa mesele kuru bir sendikal çekişme değil; çalışanların ekmeği, alın teri ve hakkıdır.


📌 Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) çalışanları, yıllardır havacılığa doğrudan hizmet üretmelerine rağmen en büyük adaletsizliklerin mağduru oldu.
- Performans primi: Seyrüsefer hizmeti veren DHMİ ve SHGM personeline verildi, aynı hizmeti veren MGM çalışanları ise yok sayıldı.
- Havacılık tazminatı: DHMİ ve SHGM’de havacılığa hizmet eden birimler pozisyonlarına göre ortalama %350-%500-%850 düzeyinde tazminat alırken, MGM’de bu oran yalnızca %15-%30-%45.
- Performans primi de işin içine katıldığında, MGM çalışanlarının aldığı ek ödeme diğer kurumlarla kıyaslandığında neredeyse 50’de 1 düzeyine düşüyor.
Buna rağmen sendikanın toplu sözleşmeye koyduğu teklif, %150-%300-%450 oranlarıyla sınırlı kaldı. İlk bakışta yükseltilmiş gibi görünen bu rakamlar dahi, DHMİ ve SHGM’deki seviyelerin ancak beşte birine denk geliyordu. Yine de MGM çalışanları bu sürece engel çıkarmadı, “hiç değilse bir kazanım olur” düşüncesiyle destek verdi. Ancak gelinen noktada, elde edilen sonuç sıfır oldu.
📌 Daha da vahimi, bu ödeneklerin ülke bütçesine yük olmayacağı, Eurocontrol tarafından karşılanacağı gerçeğinin masada güçlü bir koz olarak kullanılamamış olmasıdır. Bu durum, yalnızca emeğin hakkının değil, ülkenin menfaatinin de savunulamadığını göstermektedir.
Öte yandan SHGM’ye verilen tazminat ve primler, Eurocontrol talimatları gereği seyrüsefer hizmeti kapsamında değerlendirilmediği için doğrudan ülke bütçesinden karşılanmaktadır. Elbette çalışanların emeği karşılık bulmalıdır; maaş uçurumları ortadan kaldırılmalı, eşit işe eşit ücret ilkesi uygulanmalıdır. Ancak Eurocontrol tarafından karşılanacak ödemelerde MGM çalışanlarının maruz kaldığı bu adaletsizliklerin izahı mümkün değildir.
Bugün MGM personeli, ek ödemelerde 50’de 1 seviyesine itilmişse bunun temel sebebi, masada yeterince güçlü ve kararlı bir şekilde temsil edilmemesidir.
Beklenen nettir:
Bahane değil, çözüm.
Geri adım değil, dik duruş.
Sessizlik değil, hakkın sonuna kadar savunulması.
Eğer sendikalar gerçekten “emeğin temsilcisi” olduklarını iddia ediyorlarsa, yarım yamalak tekliflerle yetinmek yerine MGM çalışanlarının hakkını tastamam savunmalıydılar. Çünkü bu konuda artık iki yıl daha bekleyip oyalanacak vakit yoktur.
Meteoroloji personeli, boş vaat değil, somut adımlar beklemektedir. DHMİ ve SHGM için nasıl özel kanun düzenlemeleri yapıldıysa, Meclis ayağında MGM için de aynı kararlılıkla çalışmalar yürütülmelidir. Artık çalışanlar, laf değil; dik duran, emeği savunan bir sendika görmek istemektedir.
22 Ağustos 2025 Tarihli Paylaşım
23 Ağustos 2025 Tarihli Paylaşım
#EUROCONTROL #HavacılıkTazminatı #TopluSözleşme2025 #MeteorolojiHavacılıkTazminatı #50de1AdaletDeğildir